Zapotocny: Kaybetmekten nefret ederim

Beşiktaş'ın yeni transferi Tomas Zapotocny, NTV Spor'un sorularını yanıtladı. Oyun stilini 'tatlı sert' olarak değerlendiren Çek futbolcu, "Kaybetmekten nefret ederim, bunun için de son derece ateşli oynarım" diye konuştu.

Beşiktaş'ın İtalya'nın Udinese takımından transfer ettiği Çek savunma oyuncusu Tomas Zapotocny, NTV Spor ekibinden Hakan Gündoğar'ın sorularını yanıtladı.



Avusturya kampında uyum içinde çalıştıklarını ifade eden Çek futbolcu, bu uyumu lige yansıtmaları durumunda camianın özlediği şampiyonluğa ulaşabileceklerini söyledi.



- Öncelikle şunu sormak istiyorum. Beşiktaş geçtiğimiz yıllarda savunmada sıkıntı yaşadı. Bu soruna çare olabilecek misin?



Şunu söyleyebilrim, Beşiktaş'ın problemi savunmadan değil genel olarak takım oyunundan kaynaklanıyordu. Kamp içindeki uyumumuz, sadece ben ve Sivok değil takım olarak savunma ve hucüm yapabileceğimizi gösteriyor. Dolayısıyla taraftarlarımızı tatmin edebileceğimizi ve şampiyonluğu alabileceğimizi düşünüyorum. Beşiktaş'ın 5 yıldır şampiyon olamadığını duydum. Herkesin şampiyonluğu çok istediğini biliyorum. Eğer kamptaki bu uyumu sezona yansıtabilirsek, şampiyonluğa ulaşabiliriz.



- Sert futbolu seviyorsun ve bu yönünle Zago'ya benzetiliyorsun. Ancak hakemler genelde sert futbola tolerans göstermiyorlar. Bu sende sıkıntı yaratır mı?



Daha önce hakemlerle hiç bir problemim olmadı. Oyun tarzım tatlı serttir. Kaybetmekten nefret ederim ve sürekli kazanmayı istediğim için son derece ateşli oynarım. Ama şu ana kadar ne rakip oyuncularla ne de hakemlerle herhangi bir sorun yaşamadım. Dolasıyla Türkiye'de de böyle bir problem yaşayacağımı sanmıyorum. Futbol dışı sertlikleri yapan bir insan değilim.



- Boyun defans oyuncularına göre kısa sayılır. Hangi özelliklerin ön plana çıkacak? Hangi tip forvetlerden çekinirsin?



Stoperlerin boy ortalamaları genelde 1.90 ve benim onlardan boyum daha kısa. Bunu kabul ediyorum. Ancak futbol yaşamımda boyumun kısa olması hiç bir zaman problem olmadı. Çünkü hem zamanlamam iyi, hem de gayet iyi yükselebiliyorum. Antrenmanlarla bu açığımı kapattığımı söyleyebilirim. Herhangi bir forvetten çekindiğimi de söyleyemem. Benim hayat ve futbol felsefeme aykırı olur. Türkiye'de de herhangi bir forvete karşı problem yaşayacağımı düşünmüyorum.



- Beşiktaş taraftarını daha önce hiç duydun mu?



Gelmeden önce pek bir bilgim yoktu. Ama buraya geldikten sonra bilgi sahibi oldum. Ancak şunu söyleyebilirim, taraftarların beni olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Bazı zamanlar futbolcular üzerinde olumsuz etkilerinin de olduğunu duydum. Ben 20 yaşında olsam belki üzerimde bir baskı oluşturabilir ancak şu anda 28 yaşındayım ve taraftar ya da yönetimden gelecek tepkiler benim için bir baskı yaratmıyor. Aksine bunlar beni motive ediyor. Benim için hayatımda sadece futbol yok, ailem de var. Dolayısıyla onların yanındayken futbolun yarattığı baskının yok olduğuna inanıyorum. Bu yüzden bu muhteşem taraftarın beni olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum.



- Taraftara mesajın ne olacak ?



Bizim için 12. adam olsunlar. Onların desteği ile şampiyon olacağımıza inanıyoruz.



- Son olarak EURO 2008'den bahsetmek istiyorum. Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçını izlerken ne yaptın?



Elbette bizim için büyük bir hayalkırıklığı oldu. Hele ki 2-0'dan son 15 dakika da maçı kaybetmek hayatta herhalde bir kaç defa olabilecek bir şey. Ben de evde maçı izlerken çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Hatta şunu söyleyebilirim ben ve arkadaşlarım maçı izlerken çöktük. Türkiye hem şansı hemde yüreğiyle maçı kazandı ve kesinlikle Türkiye'ye saygı duymak lazım.